Hayvan Hakları Savunucuları TBMM’de Yasa Tasarısını Protesto Etti
HABER: ZEYNEP BOZUKLU/ KAMERA: ÜNAL AYDIN
(ANKARA) – Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi kurucularından Güliz Gündüz, “TBMM Tarım Komisyonu’nda köpekler için ‘ölüm fermanı’ anlamına gelen bu tasarı görüşülecek. Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor” dedi.
Hayvan hakları savunucuları, hayati tehlike oluşturdukları gerekçesiyle sokak köpeklerinin uyutulmasını da içereceği bildirilen yasa teklifini protesto etmek için TBMM’deki Mlili Egemenlik Parkı’nda bir araya geldiler. Eylemde, “hayvan, yaşam, özgürlük,” “toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin”, “katilleri topla, hayanları değil” sloganları atıldı. Sözü edilen yasa teklifinin hayvanları korumak değil “öldürmek” olduğunu söyleyen hayvanseverler, bir araya gelerek basın açıklaması ve ardından bir süre oturma eylemi gerçekleştirdiler.
Basın açıklamasını okuyan Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi kurucularından Güliz Gündüz, şunları söyledi:
“Bugün; Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen ‘tecrit ve katliam odaklı’ yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz. ‘Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli’ gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik ‘etik dışı ve kanun dışı’ uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in dün gazetecilerle paylaştığı bilgiye göre; bahsi geçen düzenleme önümüzdeki birkaç hafta içinde, komisyon toplantıları sonrası oylanmak ve yasalaşmak üzere meclise sunulacak.
” Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle daimi bir mücadele içindeyiz”
Hayvanlarla birlikte içine çekildiğimiz nefret örgütlenmesi yeni değil. 2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesini temel alan 6’ncı maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle -tabiri caizse- ‘daimi bir mücadele içindeyiz’. Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor! Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor.
20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız. Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdiven altından yasal ve yasa dışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız. Geçici bakımevlerinde ve toplamalar sırasında hayvanlara yönelik şiddet ve işkence fiillerinde bulunan belediye çalışanlarının, veteriner hekimlerin ve emri veren belediye başkanlarının ‘soruşturma engeline takılmadan yargılanmasına’ engel olan iktidarın ve siyasi partilerin ellerindeki kanı köpeklere bulayamazsınız.
“Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz”
Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz. Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek. Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır.”